Kavak Yelleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kavak Yelleri

En ßüyük Kavak Yelleri Fan Sitesi
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sivas 93 ...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Sivas 93 ... Empty
MesajKonu: Sivas 93 ...   Sivas 93 ... Icon_minitimePtsi Haz. 09, 2008 4:02 pm

Yazan-Yöneten
GENCO ERKAL
Müzik
FAZIL SAY
Giysi
ÖZLEM KAYA
Film Yapım
NURDAN ARCA Ajans 21

Oyuncular
GENCO ERKAL
MERAL ÇETİNKAYA
YİĞİT TUNCAY
NİLGÜN KARABABA
MURAT TÜZÜN
ÇAĞATAY MIDIKHAN
SALİHA ŞİRVAN AKAN

Film
Kurgu: Melih F. Tatlıcan
Kurgu Asistanı: Tuğçe Özşen
Arşiv Arama: Ayşe Çavdar

Danışman
Özcan Arca

Fotoğraflar
MAĞMA SANAT HAREKETİ

ALİ EKEYILMAZ
BATTAL PEHLİVAN
MEHMET ÖZER
CEVAT ÜSTÜN
HAMZA ŞAHİN
MEHTAP YÜCEL
NİDA YILMAZ
RIZA AYDOĞMUŞ
ERDOĞAN DURSUN
SONER DOĞAN

Oyun Fotoğrafları
ŞİRİN ÖTEN

Basın Halkla İlişkiler
SODA MEDYA

Yönetmen Yardımcısı
SERDAR BORDANACI

Işık: CEMAL BAYKAL
Teknik Ekip: ERHAN UYSAL, CANER OMUR

Müdür
AHMET KAYA
Gişe
ESRA ELİK

Afiş Yaratıcı Yönetmeni: UĞURCAN ATAOĞLU
Afiş Tasarımı: BURÇAK BEŞLİOĞLU
Afiş Fotoğrafı: SERDAR TANYELİ
Fotoğrafı Tutan El: HÜSEYİN ÖZÇELİK
Baskı Öncesi Hazırlık: GRAFİK 24
Baskı: FORMAT MATBAACILIK

Tanıtım Sponsoru: EFES PİLSEN
Web Tasarım: KADİR KAYA


OYUNUN ÖYKÜSÜ
Genco ERKAL

Temmuz başında yüreğime bir ateş düştü. Üç dört günlük kısa bir tatildeydim. O uğursuz günün on dördüncü yıldönümünde, Cumhuriyet gazetesinde Dikmen Gürün Uçarer’in bir yazısını okuyordum. Yakın tarihimizde ne kadar önemli olaylar var, neden yazarlarımız bu gibi konularla ilgili belgesel oyunlar yazmaz acaba diye soran bir yazıydı. Örnek olarak da Madımak Oteli’ndeki yangından söz ediyordu.

Birden anımsadım, aynı yazar bir önceki yıl da benzeri bir yazı yazmıştı, ben de bu düşünceye yürekten katılmıştım. Bu sefer gene katılmanın yanı sıra başka bir düşünce kıpırdanmaya başladı beynimde. Arkadaşlara bir şey söylemedim ama baktım içimde bir şeyler büyüyüp dal budak sarıyor... Bu oyunu ben yazamaz mıyım acaba. Hadi canım sende diyor bir yanım. Hiç olmazsa bir denesem. Akşam olunca artık dayanamadım, arkadaşlara böyle bir oyun olsa da oynasak, nasıl olur deyince, hepsi birden, tam zamanıdır, çok doğru bir iş yapmış olursun dediler. Gene de oyunu yazmaya soyunacağımı kimseye söyleyemiyorum. Önce kendimi bir tartmam gerek. Gerçekten bu işi kıvırabilir miyim?

Ardından zorlu bir süreç başlıyor. Önce doğru dürüst bir araştırmak gerekiyor. Eldeki malzeme nedir? Belgesel bir oyun olacaksa, şu belgeleri bulup önümüze bir koyalım bakalım. İlk aklıma gelen Dostlar Tiyatrosu’nun oyunculuk kurslarından öğrencim Şenal Sarıhan oluyor. O dönemde Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı ve Sivas davasında mağdur ailelerini savunan avukat grubunun en etkin üyelerinden biri. Niyetimden söz edince, aman diyor, çok isabetli bir düşünce, elimden ne geliyorsa yaparım. İki gün içinde bana kendi yazdığı iki ciltlik Sivas Davası adlı kitabı, Barolar Birliği yayınlarından Sivas Davası’nın tüm tutanaklarını içeren bin küsur sayfalık kitabı, fotoğraflar, dergiler içeren koca bir koli yolluyor. Arada ben de sahafları dolaşarak konuyla ilgili kitaplar, ve bir Sivas şiirleri seçkisi buluyorum. İkinci başvuracağım kişi Zeynep Altıok projeyi duyunca müthiş heyecanlanıyor. Elinde ne varsa, babası için hazırladığı kitabı, klasörler dolusu gazete, dergi kesikleri, kitaplar, olayın görüntülerini içeren video kayıtları, hepsini alıp geliyor. Diyorum ki, tamam, böyle bir niyetim var, ama kesin kararı vermeden önce malzemeyi bir tanıyıp, şöyle bir beş on sayfa yazmayı denemeliyim. Gözüm keserse ne iyi, daha söz vermiyorum.

Serdar Doğan’la tanışıyoruz o ara. Madımak cehenneminde öldü sanılarak morga bırakılmış. Ertesi gün tesadüfen, yaşadığı anlaşılmış, 16 gün komada kalmış. Bugün hayatta olması gerçek bir mucize. Üstelik oyun yazarı. Bizden biri. O da büyük bir coşkuyla katılıyor çalışmaya. Yazdığı kitabı, elindeki belgeleri, filmleri yolluyor. Oyunun hazırlık süresince içten desteğiyle güç veriyor. Gerçek bir dost. Dilerim bir gün onun Sivas’la ilgili o güzelim Simurg adlı oyununu da izleyebilirsiniz.

Kapanıyorum eve, dalıyorum belgelerin içine. Uykularım kaçıyor tabii. Olayı yaşayanların tanıklıkları, otelin içinde, morgda, cenaze töreninde çekilen resimler, video kayıtları insanın kimyasını altüst edecek cinsten. İnsanlar bunları mutlaka görmeli, diyorum. Böyle bir olayın bir daha yaşanmaması için Sivas’la mutlaka hesaplaşılmalı. Derinlere indikçe değişik boyutlar çıkıyor ortaya. Tam olarak çözülmemiş bir bilmece. Sonuna kadar gidilmemiş. Bizde her zaman olduğu gibi gerçek nedenler, gerçek suçlular ortada yok. Karartılmış, saklanmış, çarpıtılmış. Buna benzer ne çok olay var, yakından bildiğimiz. Aynı oyun hep oynanıyor da biz bir türlü çözemiyoruz, uyanamıyoruz. Mekanizmanın işleyişini oyunda, bilebildiğimiz kadarıyla, bütün boyutlarıyla sergileyebilirsek, izleyiciyi düşünmeye, tartışmaya yöneltebilirsek yararlı olabiliriz belki.

Eldeki malzeme oyunun biçimini de yavaş yavaş belirlemeye başlıyor. Aslında ne görkemli bir film çıkabilirdi bu malzemeden. Daha çok sinema kokusu duyuluyor. Eldeki görüntüler müthiş zengin, görüntü yanı ağır basan bir belgesel oyun biçimi görünüyor ufukta. Kişiler yok bu oyunda. Daha çok anlatıcı oyuncular. Antik tragedyalardaki koro gibi. Mekanımız bir tiyatro sahnesi. Sivas’taki yangından kurtulmuş kişiler mi bu oyucular, o günü anmaya mı gelmişler buraya, yitirdikleri kardeşlerini, arkadaşlarını mı anmaya gelmişler, ellerinde karanfiller? İçlerindeki Sivas acısını sağaltmak için mi sürekli oynuyorlar bu oyunu? Her gün yeni baştan aynı olayı karşılaştıkları herkese anlatıyorlar, oynuyorlar, o kahredici görüntüler eşliğinde?

Klasik bir oyun kurgusu değil burada söz konusu olan. Hatta belki alışılmış anlamda oyun bile değil bu. Belgesel bir anlatı, bir gösteri mi demeli? İlk on sayfayı yazdım. Kafamda bir şeyleri çözdüm gibi. Oyunun yapısı, kokusu, rengi belirleniyor ana hatlarıyla. Hesabını verebilirim. Çalışmanın sonunu görebiliyorum. Yöntemi buldum gibi. Kurgusu netleşti. Öyleyse devam.

Bir yandan araştırmayı sürdürüyorum, bir yandan sancılı bir yazı sürecini yaşıyorum. Başvurduğum herkesin yakın ilgisi beni yüreklendiriyor. Herkes sanki böyle bir oyunu bekliyormuş gibi elinden gelen desteği veriyor. Türkiye Barolar Birliği mahkemelerde kanıt olarak kullanılan görüntüleri yolluyor. TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal İhlas Haber Ajansı’nın çektiği görüntüleri iletiyor, Can Dündar’dan belgeseline kaynaklık eden görsel malzeme geliyor. Sedat Ergin Milliyet, Edibe Buğra Cumhuriyet, Aslı Öymen CNN arşivleriyle destekliyorlar. Soner Yalçın Oradaydım dizisinin Sivas konulu bölümünü, Enver Aysever Aykırı Sorular programının ilgili bölümünü, Soner Doğan Sivas adlı kitabında yer alan fotoğrafları yolluyor. Ataol Behramoğlu oyuna Bu Yangın Yerinde adlı şiiriyle katılıyor.

Fazıl Say, yüce gönüllü arkadaşım, oyun için yeni bir beste yapacak vaktim yok, ama bütün yapıtlarımı istediğin gibi kullanabilirsin diyerek, hiçbir maddi karşılık beklemeden oyuna imzasını atıyor. Gerçek dost Nurdan Arca, Ajans 21’in montaj stüdyosunu evimiz gibi kullanıma açıyor. Günlerce, gecelerce, oyuna eşlik edecek filmin kurgusunda çalışıyor. Alev Akan koreografi çalışmalarını yönlendiriyor.

Miyase İlknur oyuna maddi manevi destek bulmak için yoğun emek harcıyor. Oyunun provaları için Pangaltı Lisesinden Yetişenler Derneği Dostlar Tiyatrosu’na salonunu açıyor.

Hepsine ayrı ayrı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum burada. Onların desteği olmasaydı, az sonra izleyeceğiniz oyun eksik kalırdı.

Benim uydurduğum hiçbir şey yok bu metinde. Hepsi belgelere dayanıyor. Her satırın kaynağını gösterebilirim. Ya mahkeme tutanaklarındadır ya da olayı yaşayanların tanıklıklarında, yazdıkları kitaplarda, basında çıkan söyleşilerde. Üzülerek söylüyorum. İzleyeceklerinizin hepsi gerçek.



(Alıntı...)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sivas 93 ...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kavak Yelleri :: Her Telden :: Kültür & Sanat-
Buraya geçin: