Ağlat Beni
Uykunda izledim seni, masum ve bir başına...
Bak demin gülümsedin dokununca dudağina..
Bir ayrilik mı eksik yüzünün kivriminda?
Yarin uyandiginda, benden kalacak o da...
Bir fotoğraftır belki bende saklı kalan
İlkbaharda çekilmiş sonbaharda yakilan
Kör baliklar gibi ağlara takilan..
Sigaramin ucunda derdimi harmanlayan
Ben kendim yapamadım
Bari sen ağlat beni
Ağlat beni ağlat beni
Ağlat beni ağlat beni
Mevsimler geçecek
Sesler silinecek
Gözyaşlarin düşecek
Yanaklarin nemlenecek
Ama bir gün gelecek
Tekrar yüzün gülecek
Ah Çikolata
Uzun konuştuk bütün gece
Ama bak üstün açık uyumuşsun sen yine
Usul usul konuştuk bütün gece
Avuçlarımda taşıdım sonra seni ben yine
Hayallarini havaya savurmuşsun
Ah çikolata, yarama merhem olsana
Ah çikolata, onu unuttursana
Ah çikolata, hadi sözünde dursana
Ah çikolata, beni benden alsana
Hüzün dolu yüzün ve sensizken uzun gece
Ama bak habersiz ve umarsızsın sen yine
Avuçlarımda aradım sonra seni ben yine
Rüyalarını havaya savurmuşsun
Ah çikolata, yarama merhem olsana
Ah çikolata, onu unuttursana
Ah çikolata, hadi sözünde dursana
Ah çikolata, beni benden alsana
Ahtapotlar
Biz güzel olamadık, sorular soramadık
Birbirimizden başka bir cevap bulamadık
Biz hiç alışamadık, bir kalıba uyamadık
Birbirimizden başka bir dala konamadık
Son bir gece daha çirkin olalım
Aynalara değil, birbirimize bakalım
Bir hayattı tutunamadık
Gel ona bir son yazalım
Biz güzel olamadık, dikiş tutturamadık
Birbirimizden başka bir siper bulamadık
Son bir gece daha çirkin olalım
Aynalara değil, birbirimize bakalım
Bir hayatti tutunamadık
Gel ona bir son yazalım
Gömleğim beyaz olsun, sen seç kravatımı
Eteğin kırmızı olsun, açık bırak saçlarını
Son kez giyin benim için ve sen ütüle kravatımı
Bir kağıt bir kalem bul, karala son satırlarını
Ahtapotlar gibi son defa dolanalım birbirimize
Ellerimde ellerin elele..
Son bir gece daha çirkin olalım
Aynalara değil birbirimize bakalım
Bir hayattı tutunamadık
Gel ona noktayı koyalım..
Anlıyorsun
Kokusu mu sinmis yastigina, uykuna gem vurmus
Arzusu mu dinmis yoklugunda, gozlerine perde dusmus
Gizlice akan gozyasinda, yanaklarin suyunu cekmis
Şarkısı mi bitmis kulaklarinda, gece yarisini coktan gecmis
Anliyorsun bitecek
Gozlerin renkten dusecek
Sancilarin, henuz bir bebek
Gitgide buyuyecek
Biliyorsun bitecek
Gozlerin yorgun dusecek
Yanlizlik, henuz bir bebek
Gunden gune buyuyecek
Bir mavi bisiklet mi kalmis, cocukluk ruyasinda
Baska renk mi duslemis kalbin, kirmizi odasinda
Benle Kal
Topuklu kırmızı ayakkabılar
Sokak boyunca calımlarına
Lavanta kokulu o gerdanına
Birazda laftan anlasan ya
Herkesi öpmeye
Aleme süs olur
Herkesi sevmeye
Hafif neşe dolu
Herkese verme gönlünü ayıp olur
Sen hep benle kal
Hesap kitap nedir bilemezsin
Giydigini tekrar giyemezsin
Rujunu tasırmadan süremezsin
Bu gidişle gelinlik giyemezsin
Herkesi öpmeye
Aleme süs olur
Herkesi sevmeye
Hafif neşe dolu
Herkese verme gönlünü ayıp olur
Sen hep benle kal
Sen yine hep benle kal
Erkek Adamsın
Aci ceksem de alisacagim
Tuza mupteladir yaralarim
Kalabaliga karisacagim
Ama terketmeyecek korkularim..
Her devirdigim buruk kadeh,
Bir oncekine kufredecek..
Nefesim kesildiginde
Kimse beni ozlemeyecek..
Her saat her dakika
Bogazimda dugumlenecek
Artik cevap arama..
Ama sen aglayamazsin
Sen erkek adamsin
Gulen yuzunun ardinda
Gizlice kanayansin
Bunlara aglayamazsin
Sen erkek adamsin
Gulumsemenin ardinda
Gizlice kanayansin
Aci ceksem de alismaliyim
Tuza muptela benim yaralarim
Gizlice kahrolacagim
Kursun gecirmez benim yalnizligim
Her saat her dakika
Bogazimda dugumlenecek
Artik cevap arama..
Bir gun gelip cattiginda
Bilegimi kesecek bicak..
Ama tek damla kan akmayacak..
Hebenneka
Topuklu kırmızı ayakkabına
Sokak boyuncaki çalımlarına
Lavanta kokulu o gerdanına
Biraz da laftan anlasanya
Herkesi öpme
Mahallede söz olur
Herkesi sevme
Hafifmeşrep olur
Herkese verme gönlünü
Ayıp olur
Sen yine hebenneka
Hesap kitap nedir bilemezsin
Giydigini tekrar giyemezsin
Rujunu tasırmadan süremezsin
Bu gidişle gelinlik giyemezsin
Hipokondriyak
Her birliktelik kalbinin emzireceği bir yeni bebektir.
Önce emeklemeyi sonra yürümeyi öğretmen gerekir.
Kalbindeki sütü tüketmediler mi?
Bazen hiç başlamaması bir gün bitmesinden iyidir.
Çünkü beraberlik yaşlanırken bir terkediş gençleşir.
Seni hiç terketmediler mi?
Aslında dostluklar da kardan adam gibidir.
Eriyecekleri bile bile inşa edilir.
Kapım neden hiç çalmıyor artık?
Fotoğraflardaki insanlar hatırlıyor mu beni? İsimleri neydi?
Bunların yüzleri çok tanıdık...
Yalnız kalmak bir ilaç mıdır yoksa hastalığın ta kendisi mi?
Işığı görünce karanlığa kaçıyorum hemen böcekler gibi.
Bir şeye çok uzun süre bakarsan onu görmemeye başlıyorsun.
Hayat, keşke bu kadar etobur olmasaydı...
İşte sen! Kurbanlarından korkan kanlı zalim bıçak...
Sen! Kendi gölgesinden bile korkan bir paranoyak...
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Sen! Kırık cam üstünde yalınayak ve çırılçıplak...
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Bir paranoyak
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Bir paranoyak
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Bir paranoyak
Bir paranoyak
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Kalbi çoktan iflas etmiş bir kardiyak !
Kalbi çoktan iflas etmiş bir kardiyak !
Yalınayak ve çırılçıplak...
İşte sen !!!!
Bir paranoyak
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Bir paranoyak
Bir hipokondriyak
Bir hipokondriyak
Siz ikiniz siz ikiniz benim hakkımda ne konuşuyorsunuz?
Senin... Senin ismin neydi?
Her birliktelik kalbinin emzireceği bir yeni bebektir. Önce emeklemeyi sonra yürütmeyi öğretmen gerekir.
Kapat Perdelerimi
Yedi rengi gormeyen bir cocuktum buyudum
Golge gibi bedensiz bir hayata burundum
İnsan yuzu gormeyen bir diyara suruldum
Yarini hic bilmeyen bir dundum bir bugundum
Kapat perdelerimi
Artik gunes girmesin
Kimse beni bilmesin
Kapat perdelerimi
Kalbin beni sevmesin
Derdim sana gecmesin
Sussun istiyorsun su koca kalabalik
Bombos olsun sokaklar, calmasin telefonun
Hic kimse ozlemesin, gelmesinler kapina
İhtiyacin yok cunku yeni bir hatiraya
Hayat cok guzeldi
Durduk yere uzuldum
Her dogum gunumde
Neden bir yas kuculdum?
Yaralısın
Yalnizsin, kuslara hasret bir korkuluk gibi
Unutulacaksin, hic okunmamis eski bir kitap gibi
Yorgunsun, artik murekkep tutmaz bir defter gibi
Yikilacaksin, yirtip atilan son bir mektup gibi
Yaralisin ve yarali kalacaksin
Geceleri yataginda yarana sarilacaksin
Yalnizsin, yapraklarin orttugu eski bir sokak gibi
Kuskunsun, baliklarini kiyiya vuran bir okyanus gibi
Yagmursuzsun, hikayesi eksik bir ihtiyar agac gibi
Anlamsizsin, cocuklarin korktugu bir donme dolap gibi
Yaralisin ve yarali kalacaksin
Geceleri yataginda yarana sarilacaksin
Yalnizsin.. korkuluk gibi..
Yorgunsun.. istanbul gibi..
Yikilacaksin.. bir duvar gibi..
Unutulacaksin.. her yalniz gibi..
Yalnizsin.. bir bedel gibi..
Yorgunsun.. istanbul gibi..
Kuskunsun.. bir cocuk gibi..
Unutulacaksin.. her yalniz gibi
Zehr-i Zakkum
Küskün, üzgün, düşkün bakışların
Gözlerime saplanan iki mızrak sanki ...
Bitkin, gergin, yorgun gözyaşların
Sararıp da dökülen birkaç yaprak belki ...
Küsmüş de solmuş bir zakkumdu sözlerin
Yorgun....
Yaşlarla dolmuş bir kadehti gözlerin...
Sarhoş....
Kırgın, bıkkın, dargın yakarışların
Lunaparkta unutulan bir çocuk sanki